Güney Kurtalan Ekspresi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Güney Kurtalan Ekspresi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Şubat 2013 Perşembe

Güney Kurtalan Ekspresi:Yataklı Vagon...

Trenin yataklı vagonundaki odaların fotoğraflarını sizlerle paylaşmak istedim. Bu fotoğraflar Güney Kurtalan Ekspresine ait bir yataklı vagondan çekilmiştir. Sadece bu ekspreste yemek vagonu bulunmamaktadır. Her vagonda iki tane tuvalet ver. Biri alafranga biri de alaturka. Trende herhangi bir satış reyonu filan olmadığı için  binmeden yanınıza yiyecek birşeyler almanız tavsiye edilir. Havlu pecete veya havlu alınması da tavsiyedir. 

Trende internet maalesef yok. Kondüktör kimlik numarası girilerek internete girilebildiğinden bahsetti ama zaten her hangi bir wireless bağlantısı göremedim ben. O yüzden fotoğraf çekip yazı yazacağım için internetim sağlam gittim ve yanıma bir ara kablo götürdüm ki kablolar için sıkıntı çekmeyeyim. 

Tren ara duraklarda yolcu indirip bindirmek üzere duruyor.Takriben 3-5 dakika arası birşey.  Kırıkkale, Kayseri, Sivas ve Malatya'da yarımşar saat durduğu söylenmesine rağmen bu duraklarda 10'ar dakika ya duruyor ya durmuyor. Zaten Kırıkkaleyi gündüz geçiyorsunuz ama Kayseri'ye 18:41, Sivas'a  22:28, Malatya'ya 03.40'ta varıyor. Bu duraklar eğer uyuyabilirseniz bir kısmı zaten uykuda geçiyor.. 
yatakli_vagon_guney_ekspresi_guney_kurtalan_eskspresi_aysegul_ayanoglu_photography_tcdd_turkiye_cumhuriyeti_devlet_demiryollari_kompartman_tren_vagon_rulman_kuset_gezi_notlari_anadolu_gezi_notlari
İlk fotoğrafta kapıdan görünüş yer almakta. Sol tarafta iki kişilik oturma koltuğu var. O koltuğun arkasından aşağı çekildiğinde yatak açılmakta. Bir de görüldüğü gibi üst katta bir yatak daha var. Odanın sağ tarafında bir dolap var. Ust kısımda çekmece gibi görünen yer aslında yemek yerken çekilince masa görevi görüyor. Altta iki kapaklı kısım var ve sol taraftakinin altında elektrik fişi var. Sağ üst kısımda yukarıda bavul vesaire koymak için tavana paraler bir bölme ve altında eşyaları asmak için bir bölme var. Görünüş olarak bir portmantoyu andırıyor zaten.














yatakli_vagon_guney_ekspresi_guney_kurtalan_eskspresi_aysegul_ayanoglu_photography_tcdd_turkiye_cumhuriyeti_devlet_demiryollari_kompartman_tren_vagon_rulman_kuset_gezi_notlari_anadolu_gezi_notlari
İkinci fotoğrafta portmantonun bir bölümü ve odanın köşesinde kapının yanında lavaboyu göreceksiniz. Lavabo üstünde ayna da var. Ayrıca bir eleketrik fişi de bu kısımda duvarda bulunmakta.



yatakli_vagon_guney_ekspresi_guney_kurtalan_eskspresi_aysegul_ayanoglu_photography_tcdd_turkiye_cumhuriyeti_devlet_demiryollari_kompartman_tren_vagon_rulman_kuset_gezi_notlari_anadolu_gezi_notlari
Üçüncü fotoğrafta da lavabo, kapı ve koltukların bir kısmı görünmekte. Yukarıda ayna ve sol ust kısımda da yine bir elektrik fişi var.

Umarım bu bilgiler işinize yarar..






Güney Kurtalan Ekspresi: Diyarbakir'a geliş...


27 Şubat 2013 Çarşamba

Veee Kayseri...

Kayseri'ye varışımız bir hayli geç oldu. Ama kondüktörler'den birinin dediğine göre Kayseri'ye gelirken kaybettiği 1 saati sonra telafi ediyormuş. Şu an zaten trenin haldır huldur gittiğinden belli oluyor bu. Odada herşey sallanıyor. Möbleler bile. Möble dedim de biraz nostaljik olsun istedim. Bi de ben o nostaljik moda girebilseydim keşke.

Diyorum ki yolculuğun en kısa geçeni gece uykuda olandır. E listeye baktığımda sabah saaat 11:30'da Ankara'dan başladı yolculuk ve Kayseri'ye geldiğimizde saat 18:41 idi. Ama bir dakika tren doğru gelmiş. Bir gecikme yok. Meğer ben yanılmışım. Bu super. Demekki geç kalmamışız.

Bu yolculuk güzel de bir kötü arafı var o da duraklarda çok az durması. Tabii bir de ortamı keşfetme ve ona alışma var. Sabah gelir gelmez görevlilere sorular sordum ama birşeylere teşebbüs etmeden öğrenemiyorsun ki.

''Kompartmanlar arası geçebilir miyim?'' diye sordum baştan. Cevap olumluydu ama o kapılar sanki açılmaz kapılar. Korktum aşmaya baştan ama vagonlarda ilerledikçe rahatladım. Görevli bana 6 tane vagon olduğunu söyledi. Bir tane de en baştaki ile 7 oluyor sanırım. İçeride insanlar varken çekim yapabilmek için bağ kurmak gerekiyor. Hemen gelir gelmez şak şak otoğraf çekilmez ki. Herkesin bir özeli var. Ama gide gele gülüşe sırıta bir kaç fotoğraf alabildim vagonlardan.

En son vagondan once bahsettiğim yük vagonu vardı. Oranın ortasında kapılar var ve onların ikisi de açık. O zamana kadar hep camın ardından fotoğraf çekiyordum ama orda biraz durup açık havanın mis kokusunun ve rüzgar esintisinin tadına vardım. Fakat görürlerse bir şey diyebileceklerini düşünüp hemen geri döndüm.

Yerköy'de durduğumuzda bir kondüktör bindi trene ve bana yardımcı oldu. Meğer yük vagonunun önündeki vagondaymış esas baş trenciler. Beni oraya götürdü eğer ön kısıma gitmek istiyorsanız onlara sormalısınız dedi. İzin isteğime cevap olumluydu ama en en öne gitmek biraz külfetliymiş. ''O halde ben de burda kalırım.'' diyerek orda açık kapıların önüne, vagonun tam ortasına oturarak bir süre daha manzaranın keyfine vardım.

İçeriden her geçtikçe yani kompartmanıma geldikçe ve tekrar yük vagonuna gittikçe bir iki, bir iki diyalog kurdu insanlar benimle. Tabii ben bu uykusuzlukla onlarla muhabbet edecek durumda değildim. Sadece ilk baştaki iki soruyu yanıtladım.
-Gazeteci misin?
-Hayır, özel çekiyorum.
-Nerelisin?
-Sakarya..

Bir kaç farklı teşebbüs oldu ama insanlarla muhabbet ettikten sonra onlara fotoğraf teklif etmeyi sewvmiyorum ben. Eğer çekebileceksem o kişinin fotoğrafını o bir şekilde halloluyor. Bir göz teması veya vücut dili..

Tekli koltukların olduğu vagonlar'dan birinden inecek olan bir yaşlı çifte yüklerini taşımada yardım ettim diye kadın o kadar çok dua etti ki. Durdu durdu soru sordu ve dua etti. Allah razı olsun. Anadolu insanı böyledir işte. Yan kompartmanlar'dan bir bey internetini vermeyi teklif etti. Aslında sorulan sorulan merak ve Anadolu insanına özgü girişkenlikten kaynaklanarak sorulan sorulardı. Fakat bütün soğukluk bendeydi sanırım. Çünkü durakları hızla geçmek ve elde çoğunlukla manzara fotoğraflarının olması biraz canımı sımıştı. Hoş tabii onlara herhangi bir şey hissettirmedim.

Yolun coğunun gece karanlıkta gececeğini bilmek çok üzücü ama yapacak başka hiçbirşey yok.

Üstelik dönüşte de trenle gelsem diye düşünüp kalkış, duraklar ve varış saatlerine baktığımda dönüşün de gidişten farklı olmadığını anladım. Demekki, belki de tren yolculuğu da, otobus yolculuğu gibi fotoğrafa müsait bir ulaşım çeşidi değil. Gerçi Van'a ve Kars'a giden iki ayrı tren seferi daha var. Ama onlar ancak kalabalık olursak. Ya da bilemiyorum belki bir gün yine karar verip ani bir yolculuğa cıkabilirim.

Bir sonraki büyük durak Sivas ki o da 22.30 civarında. O saate ben ayakta kalmam ve sızmış olurum. Üzgünüm Sivas seni göremeyeceğim. Zaten karanlıkta ne görmeyi bekliyordum ki.

İnanmıyorum!  Pencereden bir baktım ki ne göreyim! Dışarısı ziviri karanlık.Oyy eniyisi toparlanıp kendini uykunun kollarına bırakmalı..

Şimdilik benden bu kadar efendim..

Kalın sağlıcakla..

Ankara Diyarbakir Hatti -Yolculuk Başladı...

Ankara'da twitter'dan dostlarımla geçirdiğim harika bir dört saatten sonra Ankara Garı'ndan Diyarbakir'a olan yolculuğumuz nihayet başladı. 

Biraz endişeli olmakla birlikte trenle yolculuk düşüncesi tabiri caizse beni bana mahcup etmedi. Harika duygular bunlar. Daha yolculuk moduna giremesem de şimdiden çok heyecanlandığım kesin.

Yataklı vagonda bana ait olan oda küçük ve çok şirin. Burada güzel vakit geçireceğimi düşünüyorum. Bir lavabosu, çekmeceli bir dolabı, askılığı, elektrik aksamı filan herşey mevcut. 

Önümde daha 22 saat var ve saatler nasil geçecek bilmiyorum ama bu işten sonuç itibariyle çok memnun kalıp devamını getirmeyi düşüneceğim sanırım. 

İlk durağımız Kayaş ve her durakta buradaki kadar uzun duracaksak bu süper. Bol bol fotoğraf çekme imkanı doğacak bana. 

Etrafta evler, insanlar, mahalleler var ve biz onları hızlıca arkamızda bırakıyoruz. 

Hoşçakal Ankara, hoşçakalın insanlar...Ben gidiyorum...

Ayşegül Ayanoğlu

Ankara - Balıseyh Arasi Guney Kurtalan Ekspresi



Ankara'dan başlayan Diyarbakır yolculuğunda sırasıyla TCDD Ankara garından çıkarak Kayaş, Kizilirmak, Yahsihan, Kirikkale, Baliseyh' kadar olan yolculuğun fotoğraflarından derlenen bir kolaj.